Anabolizma Olayı Nedir? Geleceği Şekillendirecek Biyolojik Bir Devrim Hayal et: İnsan bedeni, kendi kendini onaran bir şehir gibi. Hücreler, tıpkı robotik mühendisler gibi sürekli çalışıyor; yıkılanı onarıyor, eksileni tamamlıyor, yeniyi inşa ediyor. Peki ya bu süreç sadece vücudumuzun iç dünyasında kalmazsa? Eğer bir gün, anabolizmayı kontrol ederek yaşlanmayı durdurabilir, hastalıkları yok edebilir ve hatta insan bedenini yeniden tasarlayabilirsek ne olurdu? İşte bugün konuşacağımız şey tam olarak bu: anabolizma olayı. Yani, hayatı sürekli olarak inşa eden, yeniden şekillendiren o biyolojik büyü. Özetle: Anabolizma, vücudun küçük moleküllerden büyük ve karmaşık yapılar oluşturduğu, büyüme, yenilenme ve onarım süreçlerinin merkezinde yer alan biyolojik bir…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Bitlis: Bir Yerin Derinliği ve Felsefi Dönüşümü Bitlis, yalnızca bir coğrafi bölge değil, aynı zamanda insanın varoluşuna dair önemli soruları gündeme getiren bir mekândır. Her yer, aslında bir düşünceye, bir bakış açısına dönüşür; tıpkı Bitlis gibi, zengin tarihi, kültürel derinliği ve eşsiz doğasıyla insana çok daha fazlasını sunar. Bir filozofun bakış açısından bakıldığında, bu toprakların sunduğu her şey, hem etik, hem epistemolojik hem de ontolojik anlamda derinlemesine sorgulanabilir. Bir Yer Olarak Bitlis: Etik ve Toplum Etik perspektifinden bakıldığında, Bitlis’in sakinleri için yaşam sadece fiziksel bir varoluşun ötesine geçer. İnsanlar burada yalnızca hayatlarını sürdürmezler, aynı zamanda toplumla, doğayla ve diğer insanlarla…
Yorum Bırak16 Yaşında Sakala Jilet Vurulur Mu? Herkese merhaba! Bugün, genç yaşta sakal bakımıyla ilgili sıkça sorulan bir soruya derinlemesine bir bakış atacağız: “16 yaşında sakala jilet vurulur mu?” Bu sorunun ardında sadece tıraşın fiziksel etkileri değil, aynı zamanda ergenlik dönemi, özgüven ve toplumsal beklentiler gibi daha derin meseleler de yatıyor. Gelin, bu konuyu birlikte inceleyelim. — 🧔🏻♂️ Ergenlik Döneminde Sakal Gelişimi Erkeklerde sakal çıkışı, genetik ve hormonal faktörlere bağlı olarak değişiklik gösterir. Genellikle 13-14 yaşlarında başlayan bu süreç, 16-17 yaşlarına kadar devam edebilir. Ancak her bireyin gelişim hızı farklıdır; bazıları erken yaşta belirgin sakallara sahip olurken, bazıları daha geç yaşlarda…
Yorum BırakKayın Ağacının Diğer Adı Nedir? Felsefi Bir Yaklaşım Adlandırma, insan düşüncesinin ve dilinin en temel araçlarından biridir. Ancak bir şeyi adlandırmak, sadece onun özünü tam olarak kavramak anlamına gelir mi? İnsanlar, çevrelerinde gördükleri varlıklara isimler verirken, bazen bu isimler o varlığın ne olduğunu anlamamızı kolaylaştırır, bazen ise yalnızca sınıflandırma yapar. Kayın ağacı, doğada sıkça karşılaşılan bir varlık olmasına rağmen, yalnızca biyolojik ya da coğrafi özellikleriyle değil, dilsel ve kültürel olarak da dikkat çekici bir ağaçtır. Peki, kayın ağacının diğer adı nedir? Bu soru, yalnızca bir türün adlandırılması meselesi olmanın ötesine geçer ve doğayla olan ilişkimizin derinliğini anlamamız için bir fırsat…
Yorum Bırakİmam Şâfiî’nin Asıl Adı Nedir? Bir İsimden Yola Çıkan Büyük Yolculuk Bazen bir isim, koca bir dünyanın kapısını aralar. Benim için “İmam Şâfiî” ismi tam da böyle: satırlara sığmayan bir miras, bir yöntemin doğuşu, bir çağrı gibi. Bugün o ismin ardındaki hakikati, kökenlerini ve günümüze uzanan izlerini birlikte konuşalım. Soruyu net koyalım ve cevabı da sakince açalım. İmam Şâfiî’nin asıl adı: Muhammed b. İdris eş-Şâfiî (künyesi: Ebû Abdillah). İsimden Başlayan Hikâye: Neden “Şâfiî”? “Şâfiî” nisbesi, kabilesine (Kureyş’in Benî Muttalib koluna bağlı Şâfiî soyuna) işaret eder. Yani bu bir “takma ad” değil; köklere, aidiyete, hafızaya bağlayan bir isim köprüsüdür. Tam adıyla…
Yorum BırakHıştıma Ne Demek? Tarihin Sofrasında Kültürel Bir İz Bir tarihçi olarak Anadolu mutfağını incelerken sık sık şunu fark ederim: yemek, sadece karın doyurmaz; aynı zamanda bir toplumun hafızasını, dayanışma biçimlerini ve duygusal ritüellerini taşır. Hıştıma kelimesi de işte bu derin kültürel belleğin bir parçasıdır. Günümüzde birçok kişi “Hıştıma ne demek?” sorusunu merakla araştırsa da, bu kelime aslında yüzyıllardır Anadolu’nun köy mutfaklarında yankılanan bir geçmişin sesidir. Hıştımanın Kökenine Tarihsel Bir Bakış Hıştıma, Anadolu’nun özellikle Karadeniz ve İç Anadolu bölgelerinde bilinen geleneksel bir yemektir. Ancak sadece bir yemek adı değildir; aynı zamanda paylaşımın, üretimin ve doğayla uyumun ifadesidir. Etimolojik olarak kelimenin kökeni…
Yorum BırakZeytin Dalı Hangi Partinin Simgesi? Birden Fazla Bakış Açısı Samimi Bir Başlangıç Her simge, onu kullanan toplulukların değerlerini, umutlarını ve hedeflerini taşır. Zeytin dalı da bunlardan biridir. Kimileri için barışı, kimileri için dayanışmayı, kimileri için ise bir siyasi partinin kimliğini simgeler. Bu yazıda, “Zeytin dalı hangi partinin simgesi?” sorusunu yalnızca düz bir cevap olarak değil, farklı bakış açılarıyla ele almak istiyorum. Çünkü gerçek anlam, çoğu zaman tek bir yorumda değil, karşılaştırmaların derinliğinde saklıdır. Objektif ve Veri Odaklı Bakış: Erkeklerin Yorumu Birçok erkek, siyasete daha çok veriler, istatistikler ve resmi belgeler üzerinden yaklaşır. Onlara göre zeytin dalı, partilerin resmi logolarında, seçim…
Yorum BırakHır Eden Ne Demek? Gücün, Direnişin ve Toplumsal Düzenin Sesleri Bir siyaset bilimci olarak, toplumsal düzenin yüzeyinde görünen sessiz uyumun arkasında daima bir “hır” sesi duyarım. Bu ses, sadece bireysel öfkenin değil, aynı zamanda sistemin yarattığı baskının da yankısıdır. “Hır eden” ifadesi, Türkçede genellikle kolay sinirlenen, öfkelenen veya tepki gösteren kişi anlamında kullanılır. Ancak siyaset biliminin merceğinden bakıldığında “hır etmek” yalnızca duygusal bir refleks değildir; iktidar ile birey arasındaki görünmez çatışmanın, toplumsal adaletsizliğe karşı verilen mikro bir direnişin sembolüdür. Hır Etmek: Sessiz Uyumun İçindeki Gürültü Toplumlar, görünürde düzenli, rasyonel ve dengeli yapılardır. Ancak her düzenin altında, bastırılmış bir gerilim yatar.…
Yorum BırakHer Neyse Bitişik mi? Düşüncenin Sınırlarında Bir Dil ve Anlam Sorgusu Filozofun Gözünden Bir Başlangıç Düşünmek bazen bir kelimenin içine sığar, bazen de o kelimenin yazımında gizlenir. “Her neyse” ifadesi, yalnızca bir dil meselesi değildir; aynı zamanda bir felsefi duruştur. İnsan zihni, anlamın peşinde koşarken kelimelere tutunur; ama o kelimeler bazen anlamın önüne geçer. “Her neyse bitişik mi, ayrı mı?” sorusu, yüzeyde bir dilbilgisi meselesi gibi görünse de, altında derin bir ontolojik ve epistemolojik sorgulama yatar. Çünkü bu soru, aslında “anlam nerede başlar, nerede biter?” demektir. Epistemolojik Perspektif: Bilmenin Sınırında Bir İfade Dil, bilgimizin taşıyıcısıdır. “Her neyse” dediğimizde, bir bilgiyi…
Yorum BırakHendek Nedir? Ne İşe Yarar? Psikolojik Bir Mercekten Bakış Bir Psikoloğun Meraklı Girişi Bir insanın davranışlarını çözümlemeye çalışan bir psikolog olarak, bazen gözlerimin derinliklerinde gizlenen sorulara odaklanırım. Neden insanlar bazı duvarları inşa eder? Neden kendilerini bazen bir hendekle çevrelerler? Hendek, tarih boyunca savunma amacıyla kazılmış bir çukur olabilir, ancak insana dair çok daha derin anlamlar taşır. İnsanlar sadece fiziksel engeller değil, psikolojik engeller de inşa eder. Peki, bu hendeklerin bir işlevi var mı? Ya da, bizler de birer hendek yaratıyor muyuz? Bu yazıda, “hendek” kavramını psikolojik bir bakış açısıyla ele alacağız. Bilişsel, duygusal ve sosyal psikoloji ışığında, içsel dünyamızda hendeklerin…
Yorum Bırak